Haber

İmamoğlu: “Emniyet Müdürü Talimat Aldı mı: ‘Validen Bile Talimat Almayacaksınız, Görevinizi Yapacaksınız'”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’a dönerek Erzurum’da yaşananları havalimanında toplanan kalabalığa anlattı. İmamoğlu, “Havaalanına gittim. Yolda bir trafik polisi bize eşlik etti. Emniyet müdürü nasıl bir talimat aldı ki, polise yerinden kıpırdamaması için nasıl bir talimat verdi? Emniyet müdürüne ‘Valiyeden talimat bile almayacaksın, görevini yapacaksın’ diye talimat mı geliyor? vali veya bir yetkili gelip ‘Abi ne oldu? Geçmiş olsun, ne sebeple.”

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Erzurum’daki mitinginde bir grubun taşlı saldırısına uğradıktan sonra bu akşam saat 22.00 sıralarında İstanbul’a geldi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda kendisini karşılamaya gelen İstanbullulara seslenen İmamoğlu, kısaca şunları söyledi:

“Sevgili İstanbullular hepinize çok teşekkür ediyorum. Sadece Ekrem’e değil, milletimin bir ferdine uzanan her el kırılsın. Biraz konuşalım. Bu saatte buraya geldiniz, beni beklediniz. Allah hepinizden razı olsun.Öncelikle Erzurum’da o şirin meydanda toplanıp sohbet ettik.İnanın yeni doğan bebekten,evlattan,kızdan,oğuldan,anneden,teyzeden,dayıdan helal isterim. duygularımızı paylaşmak için oraya gelen abilerim ablalar kendilerine teşekkür ediyorum geldiler erzurumlu hemşerilerimin temsilcisiydiler başımız belaya girecekti ama ne yazık ki allah şifa versin o taşlarla yaralananlara ,o koca taşlara .Üzüldük.O çocukların,hanımların,gençlerin her birinin sağlığıyla an be an ilgileneceğim.En kısa zamanda gelip ortasında sarılacağım.

“O MEYDANAKİ TANINMAYAN 100-200 KİŞİ HİÇ HABERSİZ OLMAYACAK. HİÇ ŞUNU SÖYLEYEBİLİRİM ONLAR HİÇ HABERSİZ OLMAYACAKTIR”

Tarihsel bir sürecin içindeyiz. Ülkemizi bu duruma getiren bir avuç insanın kötü uygulamaları, kötü dilleri, kötü halleri ve kötü davranışları ne yazık ki onlardan kurtulmadıkça asla son bulmayacaktır. Bunu bilelim. Bu konuda dikkatli olalım. Bunu önlemenin birkaç yolu var. Tedbirin birinci dili sevgi, ikinci dili uzlaşma, üçüncü dili ise hiçbir vatandaşımıza hakaret etmemek. Vatandaşlarımızı sahiplenmek. Bu bir avuç insanın karşısında milletimize bakın, mesele oy meselesi değil, oy verip vermemek meselesi değil. Aldatılabilirler. Bu kötü insanlara inanabilirler. Umurumda değil. Onlara karşı kaba olmayın. Günahsızdırlar ama bugün o meydanda kimler olduğundan emin olmayan 100-200 kişi asla temiz değildir. Size asla saf olmadığını söyleyeyim.

“UTANAK ADAM, İftiracı, Yalancı. BU ADAM GÖZÜYLE KONUŞUYOR, GÖZÜYLE KONUŞUYOR”

İçişleri Bakanı bir televizyon kanalına çıkıp Erzurumlulara ‘provokatör’ dediğimi anlatacaktı. Utanmaz adam, iftiracı, yalancı. Bu adam çılgınca konuşuyor, gözleri dönüyor. Ahlakını kaybetmiş bir adam. peşinen söyleyeyim; Bunu üç kez televizyonlara söyledim, kendim yayınladım. Allah bilir. Çocukluğumdan beri Erzurum’la ve en sevdiğim cennet köşem olan şehrimizle iç içe bir insanım. Trabzon ve Erzurum kapı komşusudur. Ticareti, hayatı, ilişkileri çok derindir. O şehirde akrabalarım var. Ticaret yapanlarım var, akrabalarım var. Orada okuyan akrabalarım var. Birçok kez gittim. Spor Yönetimimde birçok kez gittim. Maçı stadyumda izledim. O stadı biz yapacağız. Onlar yapamadı, biz yapacağız. Erzurumlu ‘dadaş’ adını boşuna almadı. Erzurumlu merttir. Erzurumlu Nene Hatun’un torunlarıdır. Erzurum’dan gelen bu şehir, ne olduğu belli olmayan bir avuç insan bırakacak bir şehir değil. O da sınırlarını belirtecek. Onları da ödüllendirecek. Hiç şüphem yok.

“BU İŞİN ERZURUMLU İLE HİÇBİR YAKINLIĞI YOKTUR”

Bu akşam yaşanan süreci bazı sorularla birlikte biraz aydınlatacağım. Herkesin aklına bir soru atacağım. Bir grup insan. Erzurumlu değerli kardeşlerim, hemşerilerim ve dostlarım bugün Erzurum’da yaşananlardan tek bir toz zerresi bile dokunmamıştır. Çünkü bunun Erzurumlu ile alakası yok. Bilgi sahibi olun, soranlara cevap verin. Bugün Çorum Sivas’a gittik. Ardından Erzurum’a gideceğiz. Birden haber geldi. Halk mitingi yapacağımız yere otobüsler çekiliyor. Büyükşehir Belediyesi oraya otobüs tanıtımı yapacaktı. Bakın o an arkadaşlarım onun prestijiyle diyalog kurmaya başladılar. Bize söylenen şu: ‘Bu yanlış. Bu doğru değil.’ Akabinde Valiliğimin danışmanıma verdiği cevap; ‘Merak etmeyin gerekli önlemleri aldık. Beş bine yakın polisimiz bu bahiste en yüksek tedbir ile sorun çıkarmayacaktır. Dedikodulara kulak asma’ Bu otobüsler daha sonra oradan ve sahadan çekildi. O çekildikten sonra Vali hem danışmanlarıma, hem yardımcımıza hem de grup başkan yardımcımıza tekrar ‘Sorun yok’ dedi. Geleceğin konuşmacıları konuşmalarını yapacaklar. Hiçbir sorun olmayacak’ dedi. Uçakla Sivas’tan Erzurum’a indik. Bize orada bir grubun toplandığını bildirdiler. ‘Bana haber verin’ dedik. ‘Bir sorun mu var?’ dediler. Hayır, polis önlem aldı. Oraya gittik.

“POLİS KARDEŞLERİMİ DİNLEYİN”

Bu arada arkadaşlarıma sordum. ‘Süreç nasıl ilerledi’ İl başkanımız, il yöneticilerimiz ve milletvekili adaylarımızla konuştuk. Bu konu hafta boyunca tartışılır. Burada ilk olarak toplantı alanı ele alınır. Miting alanında sorun çıkarıyorlar. Ardından buluşacağımız yer hakkında ‘Sorun değil. Ekrem Bey gelecek. selam veriyor. Gerekirse otobüsle esnafı karşılar ve Erzurum’un arkasından yoluna devam eder.’ Vali, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Umut Bey kendisiyle hemfikirdir. Bu anlaşmaya göre; Kararın verildiği yer burasıdır. Bu yerin ilanı hem il tarafından hem de çeşitli il başkanlıkları tarafından duyurulur. Bu kararla oraya gidiyoruz. Gittik. Motamot, oraya vardığımızda böyle bir ortam. Vatandaşa sesleniyoruz. Arkamızda boşluk, hemen arkasından 150-200 kişi, sözüm, polisler bir buçuk metrede bir ona bakıyor. Polis kardeşlerim de dinlesin. 150-200 kişi var. Senden daha büyük bir kalabalık beni burada karşılıyor. Konuşmama başlıyorum ve milletime nasıl hitap ettiğimi biliyorsunuz. Ben bu çağrıya milletimin değerlerinden, milletimin inceliklerinden yola çıktım.

BEŞ, ALTINCI DAKİKA İÇİNDE TAŞLAR BAŞLADI

Belki beşinci belki altıncı dakikada buradan taş yağmaya başladı. Tek bir müdahale yapılmadan takip edildi. aşağı indim Bu arada arkadaşlarıma taşlar, camlara taşlar ve bu arada 150-200 kişi. Yaklaşık 150 metre ileride, 150 kişi daha. Bunlar köleleştirilmiş insanlardır. Bu kişiler taş atarken gözümün önünde çocuğun kafası kanamaya başladı. Bir teyzenin gözü kanamaya başladı. Bir amcanın gözü ve başı yarıldı ve yere düştü. Taş yağıyor. Arkadaşlarım beni korudu. Hadi aşağı inelim. Cevap vermiyorsun. Geri çekmek. Hiçbir şeyi atma dedim. Allah var, bizimkilerden bir tek kişi o yöne taş atmadı.

“TRAFİK POLİSLERİ HAVALİMANINA GİRMEKTE BİZE EŞLİK ETTİ”

O beş kişi çaresizce bekledi. Müdahale edilmedi. Herhangi bir işlem yapılmadı. TOMA var. Tek bir su fışkırtmadı. Bunları izledik ve ardından oradan polisi uyarmama rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Ben de ‘Vatandaşlarım bakın’ dedim. aranızda kaldım Benim yüzümden taşa maruz kaldın. Buradan ayrılmak zorundayım. ‘Güvenliğiniz için gidiyorum’ dedim ve çıktım. Havaalanına gittim. Yolda bir trafik polisi bize eşlik etti. Havaalanına gittim. Bu bir polis sorunu değil, bizim polisimiz canımız, ciğerimiz, kardeşlerimiz. Önce belediye başkanının reisi acıklı bir saldırıda bulundu ve tarihe rezil bir yerel yönetici olarak geçti. Ne yazık ki vatandaşlarımızı koruması gereken güvenlik güçleri taş atanları ne yazık ki resmi savunması altına almış ve taş atmalarını izlemiştir.

“POLİS MÜDÜRÜ NASIL TALİMAT ALDI, POLİS TALİMATLARI NASIL OLDU POLİSİ HAREKET ETMEDİ”

Birinci soru; Polis şefi kim? Emniyet müdürü nasıl bir talimat aldı, polisin yerinden kıpırdamaması için polise nasıl bir talimat verdi? İki; ‘Ellerinde Türk bayraklarıyla buraya gelen binlerce insanın üzerine taş yağıyor’ dememe rağmen nasıl bir talimat aldınız? Polis şefi, size soruyorum. Validen talimat bile almayacağına, görevini yapacağına dair emniyet müdürü talimat aldı mı? Hesap verecek. Başka bir soru; 12-13 tanesine ulaşıp konuşabildiğim, 2 buçuk saat havalimanında beklediğim yaralılarla onlarca kişi görüştüm. Hastanedeydiler. Arkadaşlarımı valiye haber vermek için aradığımı söyleyerek beni aradı. Yaralı yedi kişiyi tespit ettik” dedi. 12 kişiyle görüştüm. Yan taraftaki Telekom binasının çatısında bu kişilere taş atan ve kameralarla çekim yapan polisler de var. Görüntülerimiz de var. Suç duyurularımızın tamamında yer alacaktır.

“Emniyet MÜDÜR YARDIMCISI TEK VALİ YARDIMCISI ARAMADI”

Bu saldırıyı gerçekleştiren 200-300 kişiden bugüne kadar kaç kişi gözaltına alındı? Bana tek bir kişi gelmedi. Bir yanıt bekliyoruz. Belediye başkanı izinsiz, halkı kışkırtıcı bir dil ve anlayışla bu işlemi yaparken, valinin halkla buluşmamıza izin verdiği o otobüsleri koyarken neden seyirci vardı? Vali beyefendi 5 bin polisle önlem aldığını söylemesine rağmen biz böyle bir sayıyı bölgede göremediğimiz halde neden herhangi bir müdahale yapılmadı? Neden havaalanına giderken yanımızda tek bir polis arabası bulunamadı? Millet İttifakı’nın önemli bir insanı olarak oraya gitti ve İstanbul’da 16 milyonluk bir şehrin seçilmiş belediye başkanı bu olayları yaşadı. İki buçuk saat havaalanında beklememe rağmen sadece bir emniyet müdür yardımcısı veya vali yardımcısı veya bir yetkili gelip ‘Abi ne oldu? Neden ‘hoşçakal’ diyemiyordu? Yapamadı.

“BU FIRLATILMIŞ TAŞLAR BİZİM KARDEŞLİKTEN GEÇİYOR”

Bu devirde ve süreçte bir avuç insandan bu soruların cevabını asla beklemem. Bu soruların cevaplarını bir hafta içinde tek tek alacağız. Milletimizin adını alacağız. Ekrem İmamoğlu’na bu taşlar atılmadı. Bu taşlar bizim kardeşliğimize atıldı. Atılan bu taşlar bu ülkenin değerlerine atılmıştır. İnancına atıldı. Milletin birlik ve beraberliğine atıldı. Bu milletin başına çok şey geldi, bunu biliyoruz. Bu kışkırtıcı zihniyeti biz de biliyoruz. Bugün karşımızda bir avuç insanın siyasi stratejisindeki sistemi, bazı fikirleri, bazı örgütlü yapıları anlatır gibi, bir tek rahatsız olanlar mı oldu? Bunu izleyeceğiz.

“EVET, BEN AŞK PITIRCHER’IM”

Bin yıllık devlet geleneğimizi çürüttüler. Bizler bu ülkenin temel unsurları olan 86 milyon insanımızla, yani milletimizle, bu milletin ve ülkenin devlet geleneğini hep birlikte yükselteceğiz. Bu devleti parti devleti, şahıs devleti haline getirmelerine asla izin vermeyeceğiz. Bir avuç insan, çocuklarınız bile, o Z kuşağı çocukları bile onlardan utanıyor. Onların çocuğu olmaktan utanıyor. Gözlerine bakıyorum, görüyorum. Bu bir avuç insanda utanma kalmadı. Bir sözümüz var, hepsi deri hızı. Bazı tavsiyeler vereceğim. Bunlar durum tespiti, sorular. Yaşadığımız şey bu. Onlar uyarılardır. Şimdi size eğlenceli şeyler anlatacağım. Gülen yüzünü kaybetme. Buradaki gençleri görüyorum, bu elmas çocukları. Hanımları görüyorum. Bak, şimdiye kadar gülümseyerek nasıl kazandığını unutma; bana ne dediler 2019’da ‘Bu aşk köftesi’ dediler. Evet, ben aşk köftesiyim. Var? Senin gibi onlar da onun bir avuç insan gibi yavaş olduğunu söylüyorlar ve biz hızlıyız. O kadar olmak yerine, ben bir aşk köftesiyim. Her biriniz yerinizi sevgiyle dolduracaksınız. Kalifiye olacak. Sefaleti bitireceğiz. Herkesle güzel bir sohbet edeceğiz. Yüzümüz gülerek gideceğiz” dedi.

haberhopa.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu